tag:blogger.com,1999:blog-49856253403467011392024-03-13T19:49:19.150-07:00Aşka, sevgiye, kavuşmaya, ayrılığa dair...Laviniahttp://www.blogger.com/profile/00812953721863502252noreply@blogger.comBlogger7125tag:blogger.com,1999:blog-4985625340346701139.post-26023896440546116992009-04-04T15:44:00.000-07:002009-04-04T15:45:38.791-07:00Desem ki/Cahit Sıtkı TarancıDesem ki vakitlerden bir Nisan akşamıdır,<br />Rüzgârların en ferahlatıcısı senden esiyor,<br />Sende seyrediyorum denizlerin en mavisini,<br />Ormanların en kuytusunu sende gezmekteyim,<br />Senden kopardım çiçeklerin en solmazını,<br />Toprakların en bereketlisini sende sürdüm,<br />Sende tattım yemişlerin cümlesini.<br />Desem ki sen benim için,<br />Hava kadar lazım,<br />Ekmek kadar mübarek,<br />Su gibi aziz bir şeysin;<br />Nimettensin, nimettensin!<br />Desem ki...<br />İnan bana sevgilim inan,<br />Evimde şenliksin, bahçemde bahar;<br />Ve soframda en eski şarap.<br />Ben sende yaşıyorum,<br />Sen bende hüküm sürmektesin.<br />Bırak ben söyleyeyim güzelliğini,<br />Rüzgârlarla, nehirlerle, kuşlarla beraber.<br />Günlerden sonra bir gün,<br />Şayet sesimi farkedemezsen,<br />Rüzgârların, nehirlerin, kuşların sesinden,<br />Bil ki ölmüşüm.<br />Fakat yine üzülme, müsterih ol;<br />Kabirde böceklere ezberletirim güzelliğini,<br />Ve neden sonra<br />Tekrar duyduğun gün sesimi gökkubbede,<br />Hatırla ki mahşer günüdür<br />Ortalığa düşmüşüm seni arıyorum.Laviniahttp://www.blogger.com/profile/00812953721863502252noreply@blogger.com1tag:blogger.com,1999:blog-4985625340346701139.post-46744703530782184952009-04-04T15:43:00.000-07:002009-04-04T15:44:23.584-07:00Biliyorum Sana Giden/Cemal SüreyaBiliyorum sana giden yollar kapali<br />Ustelik sen de hiçbir zaman sevmedin beni<br />Ne kadar yakından ve arada uçurum;<br />İnsanlar,evler,aramızda duvarlar gibi<br />Uyandim uyandim, hep seni düsündüm<br />Yanlız seni, yanlız senin gözlerini<br />Sen bayan nihayet, sen ölümüm kalımım<br />Ben artık adam olmam bu derde duseli<br />Simdilerde bir köpek gibi koşuyorum ordan oraya<br />Yoksa gururlu bir kişiyim aslında, inan ki<br />Anımsamıyorum yarı dolu bir bardaktan su içtiğimi<br />Ve içim götürmez kenarından kesilmiş ekmegi<br />Kaç kez sana uzaktan baktım 5.45 vapurunda;<br />Hangi şarkıyı duysam, bizim için söylenmiş sanki<br />Tek yanlı aşk kişiyi nasil aptallaştırıyor<br />Nasıl unutmuşum senin bir baskasını sevdiğini<br />Çocukça ve seni uzen girişimlerim oldu;<br />Bağisla bir daha tekrarlanmaz hiçbiri<br />Raslaşmamak için elimden geleni yaparım<br />Bu böyle pek de kolay değil gerçi...<br />Alışırım seni yalnız duşlerde okşamaya;<br />Bunun verdiği mutluluk da az değil ki<br />Çıkar giderim bu kentten daha olmazsa,<br />Sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki<br />İnan belli etmem, seni hiç rahatsiz etmem,<br />Son isteğimi de soyleyebilirim şimdi:<br />Bir geceyarısı yazıyorum bu mektubu<br />Yalvarırım onu okuma çarşamba günleriLaviniahttp://www.blogger.com/profile/00812953721863502252noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4985625340346701139.post-1426339718706284712009-04-04T15:40:00.000-07:002009-04-04T15:41:17.484-07:00Bitme/Yılmaz OdabaşıBitme! Bak, içtim, yürüdüm, kederlendim.<br />Denize girdim, üşüdüm, sana geldim;<br />düş bitmeden sen bitme,<br />bitmeden sevgi gitme... <br />Bitme! Bak, koştum, savruldum, hep örselendim.<br />Cıgara ziftlendim, ille de seni sevdim;<br />uzaklarda öyle çok kederlendim... <br />Günler bitmeden bitme.<br />Bitmeden hasret gitme... <br />Bu yangın geceler, bu intihar.<br />Gidersen paramparça yüreğimde ağıtlar…<br />Bu dolunay gecenin göğsünü yarar;<br />benim göğsümde de sana geniş bir yer var. <br />Düş bitmeden sen bitme.<br />Bitmeden sevgi gitme...<br /> 1994, AnkaraLaviniahttp://www.blogger.com/profile/00812953721863502252noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4985625340346701139.post-9186140269007706272009-04-04T15:39:00.000-07:002009-04-04T15:40:21.835-07:00Bir Gün Kapına Gelsem/Ümit Yaşar OğuzcanBir karanlık geliyor yokluğunun ardından<br />Ne zaman güneş batsa bu son gecem diyorum<br />Vazgeç yalan dünyanın köhne saltanatından<br />Yetişir bunca keder, bunca elem diyorum<br /><br />Her şey sağır içimde ne şiir ne musiki<br />Dünyadan bezginliğim dünyalar kadar eski<br />Öylesine çözülmüş, öyle dağılmışım ki<br />Bu ne bitmez ayrılık bu ne özlem diyorum<br /><br />Beni çağırdığını bir defa duyabilsem<br />Avuçlarımda ateş, yorgun gözlerimde nem<br />Aşarak denizleri bir gün kapına gelsem<br />Başımı duvarlara vurup ölsem diyorumLaviniahttp://www.blogger.com/profile/00812953721863502252noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4985625340346701139.post-48810606883473968732009-04-04T15:31:00.000-07:002009-04-04T15:33:36.046-07:00......Bir kız vardı, güzeldi sanki ve benimdi.. Gözlerimde saklıydı belki ve benimdi.. Anladım bir gün bitermiş her şey ve bitti... Sevgiliyi yad eden çaresiz asık gibi, gelmeyen huzuru bekleyip durdum. Anladım, her aşktan geriye bir şiir kalır. Her kadından geriye kalan agarmıssaclar ve tonlarca bulantı... Kusup kurtulabilsem keşke bitmeyen kederimden... Asktan darbe yemıs adamın huznu, olumden bıle beter. Kac gece sokaklarda dolastım kım bılır. Aklımda o kadının yuzu, ellerım ceplerımde, kaygıyla ya da bagırarak.Aglamak yerıne tasların canını yaktım. O kadının ıntıkamını sokaklardan aldım.Gittigıne mı uzulsem yoksa yalnızlıgıma mı ? Bilmez mıyım haykırsam da donmez ask. Belkı kuytu bır Beyoglu sokagı'nda ya da Galata kulesı'nın kaldırımlarında,bır baskasına kayıcak gonlum.Coskuyla sevdıgım,nefretını sezdıgım,ruhumun yansıması bir bakıs ıcın, eskısını rehın bıraktıgımı farzettım.Bugunluk acıyı kestım.Hayallerımde sevıstım...Benı yasatan, sabahın ılk ısıklarında eve dogru gıderken gercekmıs yanılgısına dustugum ozlem bu ıste. Her sey ıcın vazgecer mıydım bu sevdadan?Ben egrıldım dostum.Artık eskısı gıbı tıkır tıkır ıslemıyor ruhum.Kısaldı zamanım sevdıkce.Ve keder yenı sayfalar dogurdu defterımde.Ne guzel " ben senı sevmıstım" dıyebılmek bır kadına.Onu ılk gunku halıyle, anımsamak ozlemle..Bılmezsın ne kadar zordur baskasının yerınde bır odaya tıkanmak. Herkezın gezıp eglendıgı mutluluk dakıkalarında koynumda sakladıgım resmıne bakmak. Ince ınce akması yasların yatagın kenarına..Ogrendım, hayat hep olası hıkayelerı ozlemekle gecer durur.Gıdılmeyen fılmlerde gormedıgın heyecanlar, uyanmadıgım sabahta etmedıgım kahvaltı, calmayan telefondakı utangac sesın... Daha uzgun durur olmamıslıkları anımsamak. Ilk seferınde ne de huzur doluydum.Sankı onlarca sabah yanımda uyanmıs, cıplaklıgı ustumu ortmus, kasvetımı paylasmıs.Tek bır opucuk bunca zevk verebılır mıydı ? Verdi...Dunu beklemeden yarını kabullendım.Bugun yıne ona dusmusum her zaman kı gıbı, gozlerımden belli..Bır gece daha kalsın ıstedım.Onu boylesıne sevmek ıcın delırmıs olmalıyım.Bır dusun ımkan var mı ? Dun arasın dıye bekledım.Telefon calmadı.Belkı bırgun kapının altından kaymıs bır not.Buldugumda tuhaf bır sevınc, anlamsız bır gulumseme belırır yanaklarımda.Yalnıs zamanda gelmıs bır ask.Vaktı doldugunda...Bıtmemıs ılıskıler sardı odamın duvarlarını. Soylenmemıs sozler için her yuttugum gozyası bır askın sonu. Yarın dune benzemıyor sımdı. Sankı ılk kez yasadım yasanmısı dunlerde.Bır telasla soylenenler acelesını yıtırdı sımdı.Aksam oluyor bak, geceye calmıs gokyuzu.Ugrayacak kapım yok, bıtmıyor yalnızlıgım.Bır kadeh cıkarayım en ıyısı, bır de huzunlu bır turku. Masaya oturalım. Coktan bıtmıs konusacaklarımız. Tekrar tekrar konusalım... <br /><br /><em>"alıntı"</em>Laviniahttp://www.blogger.com/profile/00812953721863502252noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4985625340346701139.post-25415520857088318252009-04-04T15:20:00.000-07:002009-04-04T15:31:46.039-07:00Gidersen Yıkılır Bu Kent/Ahmet TelliGidersen yıkılır bu kent, kuşlar da gider <br />Bir nehir gibi susarım yüzünün deltasında <br />Yanlış adresteydik, kimsesizdik belki <br />Sarışın bir şaşkınlık olurdu bütün ışıklar <br />Biz mi yalnızdık, durmadan yağmur yağardı <br />Üşür müydük nar çiçekleri ürpeririken <br /><br />Gidersen kim sular fesleğenleri <br />Kuşlar nereye sığınır akşam olunca <br /><br />Sessizliği dinliyorum şimdi ve soluğunu <br />Sustuğun yerde birşeyler kırılıyor <br />Bekleyiş diyorum caddelere, dalıp gidiyorsun <br />Adını yazıyorum bütün otobüs duraklarına <br />Öpüştüğümüz her yer adınla anılıyor <br />Bir de seni ekliyorum susuşlarıma <br /><br />Selamsız saygısız yürüyelim sokakları <br />Belki bizimle ışıklanır bütün varoşlar <br />Geriye mapushaneler kalır, paslı soğuklar <br />Adını bilmediğimiz doslar kalır yalnız <br />Yüreğimize alırız onları, ısıtırız <br />Gardiyan olamayız kendi ömrümüze her akşam <br /><br />Gidersen kar yağar avuçlarıma <br />Bir ceylan sessizliği olur burada aşklar <br /><br />Fiyakalı ışıklar yanıyor reklam panolarında <br />Durmadan çoğalıyor faili meçhul cinayetler <br />Ve ölü kuşlar satılıyor bütün çiçekçilerde <br />Menekşeler nergisler yerine kuş ölüleri <br />Bir su sesi bir fesleğen kokusu şimdi uzak <br />Yangınları anımsatıyor genç ölülere artık <br /><br />Bulvar kahvelerinde arabesk bir duman <br />Sis ve intihar çöküyor bütün birahanelere <br />Bu kentin künyesi bellidir artık ve susuşun <br />İsyan olur milyon kere, hiç bilmez miyim <br />Sokul yanıma sen, ellerin sımsıcak kalsın <br />Devriyeler basıyor karartılmış evleri yine <br /><br />Gidersen yıkılır bu kent kuşlar da ölür <br />Bir tufan olurum sustuğun her yerdeLaviniahttp://www.blogger.com/profile/00812953721863502252noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-4985625340346701139.post-91972312329012112662009-04-04T15:16:00.000-07:002009-04-04T15:19:07.297-07:00Feride'den.../Yılmaz Odabaşı(...)<br />XXVIII<br />Sevdan kıl beni, kaybetme ellerimi;<br />tutmazsam,<br />dağlardan çığ düşerken, o çınarlar susarken...<br />Tutmazsam kırılır elim,<br />tutmak kirlenir...<br /><br />Ben yolculuğum,<br />sen bildiğim yol gibi...<br />Toplayıp ıssızlığa kirlenen eylülleri<br />geç hiç eskitmeden sevgileri;<br />bazen de çalarak kendine bedenimi.<br />Gitmesen,<br />geçmesen yollar kirlenir...<br /><br />XXIX<br />Topla denklerini ürkmeden<br />külü dök, ateşi yüklen.<br />Kentlerde yazısı silik bulvarlarsa geçilen,<br />sen, sen ol apansız gelen/gece bitmeden;<br />gelmesen söz kirlenir...<br /><br />Kime aitse kucağın<br />açık tut<br />ve diri;<br />tutmasan insanlığın kirlenir...<br /><br />Bak sevda bu, tut sözlerimi;<br />hem kim var ki böyle sevecek seni?<br /><br />Öpmesem dudakların,<br />yazmasam şiir,<br />sevişmesem kadınlığın kirlenir...<br /> <br />XXX<br />Bir gün değil, her gün her şey kirlenir.<br />Çalarak bir şeyleri hayattan ve insandan,<br />yenibaştan,<br />yenibaştan!<br /><br />Kirlenmeyen tek şey ise,<br />kirdir…<br />(…)<br /><br />XXXIII<br />Bırak, serseri yağmurlar, darbeci generaller, vizite kağıtları ve<br />gündelik telaşlar bir an bir yerlerde kalsınlar! Gecenin yüzüne<br />karşı konuşan cinayetlerde ölümdü, kederdi, hasretti gördün!<br /><br />Tüyleri dökülen bir kuşun yüreği kadar sıcak ve bir kez<br />ağzımızdan çıkmış bir küfürdü hayat!<br /><br />Şimdi göç yollarında mısın?<br />Yurdunu mu yitirdin?<br />Örselenmenin yurdu<br />yok! Aşkın yurdu<br />yok! Özlemenin<br />yok!<br /><br />Daha gece bir keder salkımıyla geliyor; bir salkım da<br />bizden! Yollara çıkmanın yurdu<br />yok! Yürümenin<br />yok!<br /><br />Şimdi hasret, iri gözlü bir çocuktur çırılçıplak kıyılarında<br />her uçurumun! Göç yollarında yurdum yağmadır, kabarık<br />ve kangren! Ömürlerin ömrü<br />yok! Efkârın takvimi<br />yok!<br /><br />(Şok! Yağma, kabarık ve kangren…)<br />(…)<br /><br />XXXIX<br />Sana bir bıçak vereyim rüyalarımı dağıt.<br />Bir rüzgâr vereyim külümü,<br />bir sevda vereyim kuraklığımı dağıt...<br /><br />Biz o yıllar rezil gecelerde üşüdük;<br />hey gidi kirli günler ne çok üşüdük...<br />Sıcaklığımı al şimdi bu üşümeleri dağıt…<br /><br />Bak, bu kentler yeter bize,<br />sevişmek için de, çıldırmak için de!<br />kalabalık ol gel yalnızlığımı,<br />gövdemi vereyim gel dağıt açlığımı...<br /><br />D(erken) yıllar geçer.<br />O herhangi bir gün de akşam olur;<br />akşam olur sen bana bir bardak çay getirirsin,<br />ensenden öperim, o saat bardakta şeker gibi erirsin.<br />Sen bir yaz güneşisin bakınca gözlerine bir sevinir,<br /> [bir sevinirsin...<br />Yüreğinden ansızın okul çocuklarının trampetleri geçer,<br />Tramvaylar, havai fişekler geçer...<br />Benim yüreğimde ise hep uzak ki yollar,<br />içinden uzun yol otobüsleri, sessiz ırmaklar geçer.<br />Benim ırmaklarım,<br />ırmaklarım benim senin gözlerinden geçer.<br />(…)”Laviniahttp://www.blogger.com/profile/00812953721863502252noreply@blogger.com0